Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Gelelim Sayın Erdoğan’dan randevu talebim ile ilgili spekülasyonlara. Bu kişisel bir mesele değil arkadaşlar. Türkiye’yi temsilen Başbakan olarak herhangi bir salona girdiğimde hep şöyle dua ettim:’ Rabbim, işte bütün mazlumların temsilcileri: “Onurla giriyorum. Onurla gireyim, onurla çıkayım… Hiçbir zaman bu belayı kişisel olarak almadım. Ben Sayın Cumhurbaşkanımdan, görüşmelerimin raporunu kendisine iletmek ve başlattığım uluslararası girişim hakkında bilgi vermek amacıyla kişisel bir görüşme talep etmedim. Bu benim devlet görevimdir.” dedi.
Saadet Partisi-Gelecek Partisi ortak Türkiye Büyük Millet Meclisi küme toplantısı bugün gerçekleştirildi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, küme konuşmasında şunları söyledi:
CUMHURİYETİMİZİN 100.YILDÖNÜMÜ VE HÜKÜMETİN RASTGELE BİR HAZIRLIĞI YOKTUR: Dört gün sonra cumhuriyetimizin 100. yılı ve hükümet hiçbir hazırlık yapmıyor. Cumhuriyetimizin 100. yılıyla ilgili hiçbir yerde çalışma yok. İktidarın propaganda makinesi Türkiye’nin gündemini belirlemeye çalışırken, yüzyılın muhasebesi gündemde değil. Türkiye Yüzyılı diye bir hayal yaratma çabası yok. Tarih bir bütündür, tarihi bölemezsiniz, aksiliklerle tarih inşa edemezsiniz. Şimdi tam zamanıydı. Cumhuriyetimizin gelecek yüzyılını ancak geçen yüzyılı anlayarak inşa edebiliriz. Hükümet ne yaptı? Herhangi bir faaliyet yapmadı. Ne yapmak istiyorlar? Hafızasını kaybetmiş bir milletin geleceğini inşa edemeyeceğini bilmiyorlar mı?
ÇOK GİTTİK, UZUN YOL GİTTİK, BİR ARPA UZUNLUĞUNDA GİTTİK: Cumhuriyetin 100. yılında 12. Kalkınma Planı açıklandı. 2 trilyon 874 milyar hedef koydular. Yani 2013 yılında 2023 hedefi 2 trilyon iken şimdi 2,8 trilyona çıktı. Biraz daha ileri gittik, uzun bir yol kat ettik, uzun bir yol kat ettik. Bu yıllar neden kayıp? Bu yılların kaybolmasının nedeni kurumların yıkıldığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kendisidir.
GAZZE OLAYLARI HÜKÜMET İÇİN BİR SINAV OLDU: Gazze olayları hükümet için bir sınavdı. Antiemperyalist olduğunu iddia edip İsrail’in yanında yer alanlar için bir sınav bu… Açık söyleyeyim, hükümet ilk olarak verdiği mesajlarla ılımlı olmayı tavsiye etti. Katile ve o sırada öldürülen mağdura itidalli davranmasını ve başka hiçbir şey yapmamasını tavsiye ettiğinizde bu, katile ‘Devam edin…’ demek anlamına gelir.
HÜKÜMET CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAN BİR GÜN ÖNCE TOPLANTI YAPIYOR: Hükümet miting düzenliyor. Üstelik Cumhuriyetin kuruluşundan bir gün önce miting düzenliyor. Peki neden üç hafta bekledin? Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında mazlumların cumhuriyetinin en büyük üzüntüsü 21 Ekim’dir. Barış Zirvesi Kahire’de toplanıyor. Fotoğrafta Mısır Devlet Başkanı var. Ürdün Hükümdarı var. İtalya’nın, Fransa’nın, Yunanistan’ın başbakanları var, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Cumhurbaşkanı var, bizim Cumhurbaşkanımız yok. Müslümanların ve mazlumların davasına destek olmak bu mudur? Bu mu dünya liderliği?
5 DOSTUMUZ ANADOLU’NUN SELAMINI GAZZE’YE GETİRMEYE GİTECEK: Gazze’de 12 bin 500 ev, 206 okul yıkıldı. Yıkılmayan okul neredeyse kalmadı. 23 ambulans vuruldu. Şu anda TBMM Komisyonuna gönderiliyor ve ne zaman gideceği belli değil ama az önce Sayın Karamollaoğlu ile konuştuk ve beş arkadaşımız dün itibariyle Mısır Büyükelçiliğine Gazze’ye gitmek için başvuruda bulundu. Beş arkadaşımız, mazlumların ordusunun özgürleştirdiği Anadolu’nun selamını getirmek için Gazze’ye gidecek.
BAŞKANDAN KİŞİSEL GÖRÜŞME TALEP ETMEDİM: Sayın Erdoğan’dan randevu talebim ile ilgili spekülasyonlara da geleyim. Bu kişisel bir sorun değil arkadaşlar. Türkiye’yi temsilen Başbakan olarak herhangi bir salona girdiğimde hep şu duayı okurdum; ‘Ya Rabbi ben buraya bütün mazlumların temsilcisi olarak giriyorum. Onurla gireyim, onurla çıkayım… Sorunu hiçbir zaman kişisel olarak ele almadım. Sayın Cumhurbaşkanımızdan kişisel bir görüşme talebinde bulunmadım, görüşmelerimin raporunu kendisine iletmek ve başlattığım uluslararası girişim hakkında kendisini bilgilendirmek için talepte bulundum. Bu benim kamu görevimdir.
MUSTAFA KEMAL ADINA KONUŞAN AMA MUSTAFA KEMAL’İ ANLAMAYANLARIN DAR KAFALARI: Dün birisi ‘Davutoğlu bu kadar istiyorsa Gazze’ye gitsin’ dedi. Kardeşim, kayıtlara bak, 2012 yılında Gazze’deydim. Sen rahat yatağında otururken ben Gazze’de, Filistin’de bomba altındaydım. Sen burada rahat yatağında otururken ben Kerkük’teydim, Yemen’de… Burada milli sorunumuz ne biliyor musun? Bu dar görüşlüler… Mustafa Kemal adına konuşan ama Mustafa Kemal’i anlamayan o dar görüşlüler… Onlar neyi anlamıyorlar biliyor musunuz? Cumhuriyetin yüzüncü yılında, yanında ne olursa olsun, Cumhuriyet’in Anadolu’ya hapsedilmiş bir devlet olduğunu sanıyorlar.”
